Dün, emlak sektöründe çalışan birçok meslektaşımın Instagram hesaplarının kapatıldığına tanıklık ettik. Taşınmaz ticaret belgesi olan ya da olmayan birçok hesabın bir anda kullanıma kapatılması, biz emlakçılar için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu durumu sadece bir hesap kaybı olarak görmek yanlış olur; bu, sektördeki profesyonellik anlayışımıza, iş yapma biçimimize ve dolayısıyla ekonomik faaliyetlerimize karşı bir tehdit oluşturmaktadır.
Eczacılar, doktorlar, avukatlar, mimarlar, mühendisler ve daha birçok meslek grubu sosyal medya üzerinden kendi hizmetlerini tanıtırken, neden yalnızca emlakçılar hedef alınıyor? Herkes, sunduğu hizmetleri tanıtma ve pazarlama hakkına sahiptir. Hesapların kapatılması, haksız bir ayrımcılık olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal medya platformları, tüm meslek gruplarına eşit muamele etmelidir. Bizler de mesleğimizi icra ederken ve işimizi büyütmeye çalışırken, adil bir ortamda faaliyet gösterebilme hakkına sahibiz.
Bu sürecin hakem incelemeleri devam ediyor, ancak biz emlakçılar olarak sesimizin duyulması gerektiğine inanıyoruz. Birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, bu tür adaletsizliklere karşı durmalıyız. Her meslek grubunun kendi alanında tanıtım yapma hakkı vardır ve bu, sosyal medyanın sağladığı fırsatlar ile mümkün olmaktadır.
Emlak sektöründeki profesyonellerin haklarını korumak, sadece bireysel bir mücadele değil, aynı zamanda kolektif bir sorumluluktur. Hep birlikte, üzerimizdeki bu haksızlıkla mücadele etmeli ve işimizi gerçekleştirebildiğimiz, özgürce iletişim kurabildiğimiz bir ortam için sesimizi yükseltmeliyiz.
Sektörümüzde yaşanan bu haksızlıklarla mücadele etmek için dayanışmamızı artırmalı ve destek olmalıyız. Sosyal medya platformlarının, tüm meslek gruplarına eşit muamele etmesi gerektiğini unutmamalıyız. Gerçek ve adil bir sosyal medya deneyimi için hepimizin haklarını savunmak adına harekete geçme zamanı geldi.