Ücretler: Asgari, ortalama ve yüksek olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmıştır. Bunlardan asgari ücret insanın hayatında ilk defa aldığı ilk işe giriş ücretidir. Asgari ücret ile çalışma yaşamına başlayan bir kişi her yıl bu ücretten belli oranlarda uzaklaşarak ortalama ücret kapsamına girer. Yüksek ücret ise alınan eğitim ve donanımların gereği olan bir ücrettir. Bu durumda asgari ücret ilk defa işe girenlerin ilk yıl aldıkları ücret olmaları sebebi ile toplumda asgari orana sahip kesimi oluştururlar. Doğal olarak toplumda ekseri orana sahip kesim ortalama ücret alanlardır. Şartları gereği yüksek ücret ise toplumun az bir kesiminin aldığı ücrettir. Eğer asgari ücretten çıkış yasal bir zemine oturtulmamış ise bu ücreti alanların oranı zamanla artar ve toplumun ekserisini kapsamaya başlar. Bu durumda ortalama ücret ortadan kalkmış olur ve toplumda asgari ve yüksek olmak üzere iki tür ücret oluşmuş olur ki işte problem de burada başlar ve zaten problem de budur. Her yıl asgari ücret tespit komisyonu her ne kadar asgari ücreti enflasyon oranının altında kalmaması ve refah payının da bu ücrete eklenmesi için toplanıyorsa da aslında farkında olmadan asgari ücreti ortalama ücret seviyesine çekmeye çalışmaktadırlar. Yani ortalama ücreti kaybetmemeye çalışmaktadırlar. Çünkü asgari ücret toplumun şu an itibarı ile yarısını gelecekte de böyle gider ise büyük oranını kapsayacak şekilde genişlemektedir. Bu durum toplumun refahını tehlikeye sokmaktadır. Zira toplumun refahını asgari ücret değil, ortalama ücret sağlar. Asgari ücreti ne kadar artırırsan artır ortalama ücret seviyesine çıkaramazsın. Çünkü bu ücret zaten “Asgari: En az” adı ile tanımlanmış bir ücrettir. O halde çözüm asgari ücreti artırmaktan ziyade çalışanı ilk işe girişinden sonraki yıl itibarı her yıl belli oranlarda bu ücretten uzaklaştırmaktır. Bunun için yasal bir zemin gerekir. Örneğin yasal düzenleme, “ilk işe giriş yılının tamamlanmasından sonraki her bir kıdem yılı için en az asgari ücretin %5 üzerinde ücret alınır” şeklinde yapılsa, asgari ücret her yıl tespit edilirken bu paralelde kıdemi 1 yıl olanların ücreti asgari ücretin %5 kadar artarken kıdemi 10 yıl olanların ücreti ise %50 artar.  Buna göre 2025 yılı için açıklanan ortalama 22 bin liralık asgari ücret, kıdemi 1 yıl olanların ücretini 23100 TL, kıdemi 5 yıl olanların ücretini 27500 TL, kıdemi 10 yıl olanların ücretini 33000 TL ve kıdem yılı 20 olanların ücretini ise 44000 TL yapar. Böylece bugün açıklanması ile toplumun ekserisinde memnuniyetsizlik yaratan asgari ücret böyle bir yasal düzenleme olunca bu kadar memnuniyetsizliğe sebep olamayacaktır. Çünkü asgari ücret ilk çalışma yılında olanların dışındakileri direkt etkileyemeyecektir.  Bu durumda asgari ücretin her yıl açıklanması aynı zamanda da kıdemlere göre ortalama ücretlerin her yıl tespit edilmesi demek olacaktır. Görülüyor ki her yıl asgari ücretin ideal oranda tespit edilmesi elbette önemlidir. Fakat “Asgari Ücretten Çıkış Yasası”nın olması ondan da önemlidir. Çünkü ancak böyle bir yasa ortalama ücretin varlığını ve toplumun ekserisini kapsayarak refahını artırmayı sağlar.