VEHBİ YAHŞİ
Köşe Yazarı
VEHBİ YAHŞİ
 

ÇARE, DOĞRU DEVLETÇİLİKTİR

Ekonomik modellerden biri, toprağın, üretim araçlarının ve sermayenin tamamen devlete ait olduğu, mülkiyet hakkının olmadığı dolayısı ile üretim ve ticaretin tamamen devlet eliyle yapıldığı model olan -evrensel adı ile- komünizmdir. Diğeri de bunun tam tersi olan kapitalizmdir. Üçüncü olarak da bu ikisinin karışımı ile karma ekonomik model türemiştir. Ülkemiz, cumhuriyet döneminin başlangıcında devletçi modelin ağırlıklı olduğu karma ekonomik modele sahipken, 80’den sonra hızla özleştirme sürecine girdiğimiz için bu gün kapitalist modelin ağırlıklı olduğu karma ekonomik modele belki de karma ekonomik modelden de tamamen kapitalist modele geçmiş bulunmaktayız. Bu üç ekonomik modelden sadece birinin hâkim olduğu ekonomilerin devamlı refah sağlamadığı bir hakikattir. Mesela karma ekonomilerde zamanla devlete ait işletmelerin özel sektör karşısında rekabet edemediği için özelleştirilmek zorunda kalındığı veya kapatıldığı, sonunda sürecin kapitalist modele evirildiği görülmektedir. Zaten tamamen devletçiliğin yani komünizmin 90’larda iflas ettiği de şahidiz. Kapitalizmin ise toplumların her kesimine devamlı refah sağlayamadığını dünya da her gün görmekteyiz. O halde insanlığın refahı için dördüncü bir ekonomik modelin keşfine mi ihtiyaç vardır? Elbette bir dördüncü ekonomik model bulunsa belki çare olur. Fakat sadece mevcut bu modellerden birini diğeri ile dengelemek, denetlemek ve ihtiyacı karşılayacak olanı uygulamak çare olarak yeterli olabilir.  Mesela güncel konu olan emlak fiyatlarının ve kiraların aşırı artışı karşısında ne yapılmalı sorusuna bu metotla çözüm üretilebilir. Şöyle ki, emlak sektörü özel sektörün elindedir ve bu fiyatların indirilmesi için özel sektöre teşvik verildikçe tam tersine fiyatların daha da arttığı yani bu tutumların çare olmadığı görülmektedir. O halde çare olarak bu sektöre devlette girmeli ve konut üretmeye başlamalıdır.  Konutları da işçi, memur ve emeklilerine üretmelidir. Ödemeyi de işçi, memur ve emeklilerinin maaşlarından kesinti yaparak almalıdır.  Bu durumda özel sektörün ürettiği konut fiyatlarında ve paralelinde de kiralarda düşüşün olmaması imkânsızdır. Çünkü konut üretimi artmıştır. Fakat piyasa doyunca, ihtiyaçlar karşılanınca bunun sonucunda fiyatlar normale dönünce devlet sektörden çekilmelidir. Çünkü gereğinden fazla devletçilik, devlete zarar verir. Yine ülkemizde ki et fiyatlarındaki devamlı artışa çözüm bulmak için bu metoda başvurursak, devlet hayvancılık bölgelerinde hayvan alım merkezleri kurmalıdır. Bu merkezlerde kesim yaparak piyasaya et vermelidir. Hayvan alımında uygulayacağı taban fiyatının altında özel sektör alım yapamayacağı için üreticinin hayvanı ucuza gitmeyecek dolayısı ile hayvan üretimi devam edecektir. Ayrıca üreticinin hayvanını pazarlama problemi olmayacağı için bu durum da üretimin artmasına sebep olacaktır.  Üretim artınca da fiyatlar normale dönecektir.  Özel sektörün üreticiyi ezmediği süreçte de devlet piyasadan çekilmelidir. Bu durumda demek ki eğer karma ekonomik modeli,  özel sektörle rekabet edemeyen devlete ait işletmeleri özelleştirmek veya kapatmak, rekabet edebilenleri özleştirmemek ve ihtiyaç olduğunda devlete ait yeni işletmeleri açmak ve ihtiyaç kalmadığında ise özelleştirmek veya kapatmak şeklinde uygulasa idik karma ekonomik modelimiz de kapitalizme evirilmezdi. Belki de karma ekonomik modelin bu şekilde uygulanışı yani doğru devletçilik aradığımız dördüncü ekonomik modeldir.  Biz ise karma ekonomik modeli, kâr eden ve etmeyen ayrımı yapmadan, milletin ihtiyacı olduğu ve olmadığı ayrımı yapmadan, özel sektörü dengeleyip dengelemediğine bakmadan, devlete ait işletmeleri sadece özleştirme yaparak uyguladık ve sonunda model kapitalizme dönüştü. Görülüyor ki; çare devletçiliği doğru uygulamaktadır. Şöyle ki devlet, piyasayı dengelemek ve denetlemek, özel sektörün girmediği alanları doldurmak ve ihtiyaca cevap verebilmek için gerekli sektörlere girmelidir. Fakat bu sektörlerde hedefe ulaşılınca da sektörden ayrılmalıdır.  Sonuçta devletçiliği gerekli sektörlerde gerektiği kadar ve sürede yaparsak doğru yapmış olur ve çare üretmiş oluruz.
Ekleme Tarihi: 12 Mayıs 2022 - Perşembe

ÇARE, DOĞRU DEVLETÇİLİKTİR

Ekonomik modellerden biri, toprağın, üretim araçlarının ve sermayenin tamamen devlete ait olduğu, mülkiyet hakkının olmadığı dolayısı ile üretim ve ticaretin tamamen devlet eliyle yapıldığı model olan -evrensel adı ile- komünizmdir. Diğeri de bunun tam tersi olan kapitalizmdir. Üçüncü olarak da bu ikisinin karışımı ile karma ekonomik model türemiştir. Ülkemiz, cumhuriyet döneminin başlangıcında devletçi modelin ağırlıklı olduğu karma ekonomik modele sahipken, 80’den sonra hızla özleştirme sürecine girdiğimiz için bu gün kapitalist modelin ağırlıklı olduğu karma ekonomik modele belki de karma ekonomik modelden de tamamen kapitalist modele geçmiş bulunmaktayız.

Bu üç ekonomik modelden sadece birinin hâkim olduğu ekonomilerin devamlı refah sağlamadığı bir hakikattir. Mesela karma ekonomilerde zamanla devlete ait işletmelerin özel sektör karşısında rekabet edemediği için özelleştirilmek zorunda kalındığı veya kapatıldığı, sonunda sürecin kapitalist modele evirildiği görülmektedir. Zaten tamamen devletçiliğin yani komünizmin 90’larda iflas ettiği de şahidiz. Kapitalizmin ise toplumların her kesimine devamlı refah sağlayamadığını dünya da her gün görmekteyiz.

O halde insanlığın refahı için dördüncü bir ekonomik modelin keşfine mi ihtiyaç vardır? Elbette bir dördüncü ekonomik model bulunsa belki çare olur. Fakat sadece mevcut bu modellerden birini diğeri ile dengelemek, denetlemek ve ihtiyacı karşılayacak olanı uygulamak çare olarak yeterli olabilir. 

Mesela güncel konu olan emlak fiyatlarının ve kiraların aşırı artışı karşısında ne yapılmalı sorusuna bu metotla çözüm üretilebilir. Şöyle ki, emlak sektörü özel sektörün elindedir ve bu fiyatların indirilmesi için özel sektöre teşvik verildikçe tam tersine fiyatların daha da arttığı yani bu tutumların çare olmadığı görülmektedir. O halde çare olarak bu sektöre devlette girmeli ve konut üretmeye başlamalıdır.  Konutları da işçi, memur ve emeklilerine üretmelidir. Ödemeyi de işçi, memur ve emeklilerinin maaşlarından kesinti yaparak almalıdır.  Bu durumda özel sektörün ürettiği konut fiyatlarında ve paralelinde de kiralarda düşüşün olmaması imkânsızdır. Çünkü konut üretimi artmıştır. Fakat piyasa doyunca, ihtiyaçlar karşılanınca bunun sonucunda fiyatlar normale dönünce devlet sektörden çekilmelidir. Çünkü gereğinden fazla devletçilik, devlete zarar verir.

Yine ülkemizde ki et fiyatlarındaki devamlı artışa çözüm bulmak için bu metoda başvurursak, devlet hayvancılık bölgelerinde hayvan alım merkezleri kurmalıdır. Bu merkezlerde kesim yaparak piyasaya et vermelidir. Hayvan alımında uygulayacağı taban fiyatının altında özel sektör alım yapamayacağı için üreticinin hayvanı ucuza gitmeyecek dolayısı ile hayvan üretimi devam edecektir. Ayrıca üreticinin hayvanını pazarlama problemi olmayacağı için bu durum da üretimin artmasına sebep olacaktır.  Üretim artınca da fiyatlar normale dönecektir.  Özel sektörün üreticiyi ezmediği süreçte de devlet piyasadan çekilmelidir.

Bu durumda demek ki eğer karma ekonomik modeli,  özel sektörle rekabet edemeyen devlete ait işletmeleri özelleştirmek veya kapatmak, rekabet edebilenleri özleştirmemek ve ihtiyaç olduğunda devlete ait yeni işletmeleri açmak ve ihtiyaç kalmadığında ise özelleştirmek veya kapatmak şeklinde uygulasa idik karma ekonomik modelimiz de kapitalizme evirilmezdi. Belki de karma ekonomik modelin bu şekilde uygulanışı yani doğru devletçilik aradığımız dördüncü ekonomik modeldir.  Biz ise karma ekonomik modeli, kâr eden ve etmeyen ayrımı yapmadan, milletin ihtiyacı olduğu ve olmadığı ayrımı yapmadan, özel sektörü dengeleyip dengelemediğine bakmadan, devlete ait işletmeleri sadece özleştirme yaparak uyguladık ve sonunda model kapitalizme dönüştü.

Görülüyor ki; çare devletçiliği doğru uygulamaktadır. Şöyle ki devlet, piyasayı dengelemek ve denetlemek, özel sektörün girmediği alanları doldurmak ve ihtiyaca cevap verebilmek için gerekli sektörlere girmelidir. Fakat bu sektörlerde hedefe ulaşılınca da sektörden ayrılmalıdır.  Sonuçta devletçiliği gerekli sektörlerde gerektiği kadar ve sürede yaparsak doğru yapmış olur ve çare üretmiş oluruz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelihaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Halil altuntaş
(12.05.2022 22:49 - #162)
Tebrikler ...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelihaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.