Pitbull cinsi köpeklerin dört yaşındaki bir kız çocuğuna saldırıp doku nakli yapılmasına gerek duyulacak derecede yaralamasından ve bu cins köpeklerin daha sonra ki günlerde de birkaç yaralama olayı ile haber olmasından sonra sokak köpekleri konusu gündeme girdi. Halbuki bu tür yaralamayı yapanlar sokak köpekleri değil, beslenmesi yasak olan ve daha sonra ilgili yasada değişikliğe gidilerek bu tür köpeklerin kısırlaştırılıp mikroçip taktırılması şartıyla beslenilebileceği duyurulan Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio cinsi köpeklerden biri olan pitbulldu.
O halde sokak köpekleri değil sadece bu tür köpekler gündeme girmeli idi. Bu gündem sokak köpekleri içinde daha iyi düzenlemelere yol açacak bir fırsat olarak görülmeli idi. Fakat tam tersi olarak bu tür köpekler sokak köpeklerini temsil ediyormuş gibi ve sokak köpekleri de bu tür problemlere sebep oluyormuş gibi “sokak köpeklerinin yaşam alanı sokaklar değil barınaklardır” şeklinde bir karara varıldı. Belediyelerde sokak köpeklerini barınaklara toplamaya başladı.
Madem sokak köpekleri gündeme girdi o halde sokak köpekleri ne zaman tehlikeli hale gelir bu konuyu düşünelim. Bir sokak köpeği bir yere bağlanırsa, tabiatı gereği bağlandığı yeri koruması gerektiğine şartlanır ve bu yeri sahibinin girmesine izin vermediğinden korumaya çalışır. Bu durumda bağlı köpeklerin yanına yaklaşılmaz ise bir tehlike de söz konusu olmaz. Diğer yandan sokak köpeklerinin mikrop yayabilme ihtimalleri vardır. Bu problem de düzenli aşılamalar ile giderilebilir. Ayrıca yeterli beslenememeleri durumunda da çevre kirliliğine sebep olabilirler. Bu sorunda sokaklarda sabit mama kapları bulundurulup buralara mama konulursa çare bulunmuş olunur. Son olarak da kısırlaştırılarak çoğalmaları kontrol altına alınırsa bu konuda ki problemle de karşılaşmayız. O halde sokak köpeklerini barınaklarda toplamaya gerek yoktur.
Zaten bir canlı doğal yaşam alanından çıkarılırsa yaşayamaz. Sokak köpeklerinin de doğal yaşam alanı sokaklardır ve bu sebeple barınaklarda yaşamları tehlikeye girebilir. Barınaklar en fazla tel örgülerle çevrili beton zemin üzerinde kulübelerden ibaret olmaktadır. Bu yerler köpeklere sokaklardan daha fazla bir konfor sağlamaz. Ayrıca tüm sokak köpekleri barınaklara götürülürse buralarda izdiham olacağından köpeklerin hastalanma ve yeterli beslenememe ihtimali artar. Sonuçta barınaklar ölüm kamplarına dönüşür. Bu sebeple barınak çözümüne ihtiyatla yaklaşılmalıdır ve vaz geçilmelidir. Barınaklar; hastalanan sokak köpeklerinin tedavi edildiği yerler, sahiplendirilecek köpeklerin beslendiği yerler, sahipli köpeklerin geçici olarak bırakıldığı yerler, sahipsiz yarı vahşi köpeklerin yaşadığı yerler olmalıdır. Sokak köpeklerinin daimi yaşam alanı değil.
Zaten tabiattan uzaklaştırılarak oluşturduğumuz şehirlerimizde tabiata ait sadece sokaklarda köpekler ve kedileri havada da kuşları görmekteyiz. Bari bunlardan uzak kalmayalım.
Şimdi gelelim sokaklarda yaşamayan, sahipli olan ve gündem olan problemlere sebep olan pitbull vb. yarı vahşi köpeklere. Bunların mikroçip takılarak beslenebileceğine ve dışarı çıkarıldıklarında tasma ve ağız kafesi ile dolaştırılabileceğine izin verilmesi sorunu ortadan kaldırmaz. Çünkü sahiplerinin bu köpekler için her türlü garantiyi vermeleri mümkün değildir. O halde bunların sahiplenilmesi, beslenmesi kesinlikle yasaklanmalıdır. Bu tür köpeklerden sokaklarda sahipsiz olarak yaşayan bulunursa barınaklara götürülmelidir. Bunlar yüzünden sokak köpeklerinin tümü barınaklarda toplanmamalıdır.