27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 1997'de Siirt'te halka hitaben yaptığı konuşma sırasında okuduğu şiirdeki "Minareler süngümüz camiler kışlamız" dizeleri için hakkında başlatılan soruşturma ve yargılama sonunda hapis cezasına mahkûm edildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine son verildi..
Görevine son verilişinin ardından hapse atılan Recep Tayyip Erdoğan, 4 ay kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra kamuoyundan yükselen “Bu Sevda burada bitmez” desteği ile başlayan yeni bir siyasi sürecin bir sonucu olarak 14 Ağustos 2001'de arkadaşlarıyla birlikte AK Partiyi kurdu ve 2002 yılı genel seçimlerinde üçte ikiye yakın parlamento çoğunluğuyla (363 milletvekili) tek başına iktidara taşıdı..
Hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletvekili adayı olamayan ve hatta dönemin DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in “Erdoğan'a sakın oy vermeyin, o cezalı, muhtar dahi seçilemez” dediği Erdoğan, Mecliste CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da desteğiyle yapılan yasal düzenlemeyle milletvekili adaylığının önündeki yasal engelin kalkması üzerine, 9 Mart 2003'te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katıldı ve Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi.
15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan o günden beri Devletin en tepe noktasında ve bugün tek yetkili Cumhurbaşkanı..
Bugün bunları niye yazdım demi..
Şundan yazdım;
Dönemin iktidar sahiplerinin, hukuki bir gerekçe oluşturulmak süreti ile görevden aldırdığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bu millet önce Başbakan ve şimdi de tek yetkili Cumhurbaşkanı yaptı..
Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için İçişleri Bakanlığı tarafından “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işbaşı yaptırılan, terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğuna yönelik iddia ve tespitler… DİAYDER referansıyla İBB’ye yerleştirilenlere yönelik” özel bir teftiş başlatıldığı açıklandı..
Teftişin sonucu İmamoğlu'nun Bakanlıkça görevden alınması olabilir..
Yerine Mecliste yapılan oylama ile Ak Partili Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksü yeni İBB başkanı seçilebilir..
Peki bu durum İmamoğlu’nun tıpkı eski İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi daha sonra Cumhurbaşkanı seçilmesi için yeterli mi?
Değil.. Yeterli olması için İmamoğlu hakkında “Terörle ilintili 450 kişiyi işe aldı” suçu ile mahkemede dava açılmalı ve isnat belgeleri sonucu ile hapis cezasına çarptırılmalı..
Yeterli mi?
Yine değil..
Cumhurbaşkanlığının önü açılması için Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 aylık hapis sürecini en azından bir ay daha aşarak 5 ay yatması için hapse atılması gerekir...
Ve hatta mesala Erdoğan'ın Pınarhisar'da yattığı gibi İmamoğlu'nun da Sivrihisar cezaevinde bizzat yatması lazım..
Sonra Cumhurbaşkanı olur mu?
Kesin olur..
İptal edilen 31 Mart 2019 yerel seçimindeki 13 bin oy farkını, 23 Haziran 2019’da yenilen seçimde 815 bine çıkartan seçmen, İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasından sonra da sanırım daha önce ki Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a vermiş olduğu o siyasi desteği bu kez İmamoğlu’ndan esirgemez..
Yahu işin ironisi bir tarafa niçin biz bunları yaşıyoruz?
Dahası bunları hep yaşamak zorunda mıyız?
Oysa ne diyordu Reis Erdoğan;
“SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDER”