Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim 1923’de büyük Türk Milleti ile birlikte kurduğu ve "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyerek, milletine armağan ettiği Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti bugün tam 101 yaşına girdi..
29 Ekim 1923’de büyük Türk Milleti ile birlikte Türkiye Cumhuriyetini kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin sonsuza kadar yaşaması için geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlere seslenen 25 Ağustos 1924 tarihli konuşmasında “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmenizi ister.” diyordu..
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk çok iyi biliyordu ki;
Fikri yani düşüncesi hür olan bir kişi, insana değer veren rejim olan Laik Demokratik Cumhuriyeti, insanı insana kul eden monarşik sistemlere doğru geri götürmez..
İrfanı yani bilgisi, kültürü ve gerçekçiliği özgür olan insan, gerici ve yobazların peşine takılarak eski karanlık günlere doğru geri yürümez..
Vicdanı hür insanlar yani maddi veya manevi menfaatler için başkalarına bağlı, bağımlı vicdanları olmayanlar, ne ülkesine ne de milletine kötülükler yapmazdı..
İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği bu minvalde yetiştirilen nesillerin sayesindedir ki;
Cumhuriyet tam 101 yıldır dimdik ayakta..
Hem de içten ve dıştan çökertmek isteyen onca haine ve haince kalkışmlarına rağmen..
Mustafa Kemal Atatürk’ün Ordusu bu ülkeyi ve Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti devletini, 101 yıldır canı pahasına korumaya çalışırken, beyinlerini ve vicdanlarını başkalarına kiralamış olanların ise ülkesine ve insanlarına nasıl kötülükler yapabildiklerine 15 Temmuz 2016 hain kanlı darbe kalkışmasından görüp anlamadık mı?
Kendi Cumhuriyet Meclisini bombalayacak ve kendi halkının üzerine kurşun sıkacak derecede bir gözü dönmüş canavarlığı kim neyle nasıl izah edebilir!?
Ya bu hain yaratıkları, bu millete “alnı secdeye değmiş zararsız kişiler” olarak gösterme gafletine düşenlere ne demeli?
İşte o kanlı darbe girişimini bastıran da, karanlık zihniyetlerin Türkiye’yi ele geçirmelerine fırsat vermeyen de yine Mustafa Kemal Atatürk’ün Askerleri ve Cumhuriyet bilincini hiçbir zaman kaybetmeyen altın nesliydi..
Mustafa Kemal Atatürk’e kurmuş olduğu bu güçlü Cumhuriyet’ten dolayı tüm Dünya saygı duyup şapka çıkartırken, içlerinde "Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığı" taşıyanların vatan ve millet sevgisinden hep şüphe ettim, etmeye de devam edeceğim..
"FETÖ bitti" demek, devleti ve milleti ile rehavete sürüklenmek demektir..
Dörtbir yanımızın düşmanla çevrildiği bu coğrafya da, rehavet bizi bitirir, rehavet bizi batırır..
Bu topraklar üzerinde haince emelleri olanlar, METÖ, SÜTÖ, CÜTÖ, İTÖ ve bilmem ne adı altında paraya tapmış işbirlikçiler bularak ya da kurarak yine gelmeye çalışırlar..
Uyumamak zorundayız hep uyanık kalmak durumundayız..
Bu millet için Atatürk, özgürlüğü ve Cumhuriyet'te "rahat bir nefes"i temsil ettiğine göre şiarımız da rotamız da belli;
Düşmanlarına rağmen inadına Laik Demokratik Cumhuriyet ve inadına Atatürk..
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun..
Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalsın..