Millet ittifakını oluşturan partiler seçime başkanlık sisteminde girip de başkanlığı kazanırlarsa bu sistemi devam ettirmeyip parlamenter sisteme döneceklerini ilan etmişlerdir. Eğer millet ittifakı ortak aday çıkarmadan her parti kendi genel başkanının adaylığında seçime girerse ne alâ. Bu durumda seçimi kazanan partinin genel başkanı devlet başkanı olur. Eğer mecliste millet ittifakı anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olursa parlamenter sisteme dönerler.
Eğer mecliste yeterli çoğunluğu sağlayamazlar ise başkanlığı kazanan partinin genel başkanı devlet başkan olarak yürütme yetkisini kullanır. Kuracağı hükümet veya hükümetler başkanlık sistemi ile bir sonraki seçime kadar devam eder. Sonuçta millet ittifakını oluşturan partiler ve bunların genel başkanı kazanan başkanın yürütme yetkisine ortak olmaya çalışmazlar. Çünkü başkanlık seçimine her partinin genel başkanı ayrı ayrı aday olarak girmiştir. Bu durumda elbette yürütme yetkisini tek başına kullanacaktır.
Eğer millet ittifakı bir ortak aday etrafında birleşerek seçime girip başkanlığı kazanırlar ve mecliste de anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olurlarsa yine bir sorunla karşılaşmayız. Çünkü anayasayı değiştirirler ve parlamenter sisteme geçerler.
Fakat eğer başkanlığı kazanıp mecliste çoğunluğu sağlayamazlar ise işte o zaman rejim bunalımlı bir döneme girer. Çünkü bu durumda başkanlık sistemine devam etmek zorundadırlar. Kazanan başkan herhangi bir partiye ait olmayıp ittifakın ortak adayı olduğu için, başkan yetkilerini bağımsız olarak kullanamayacak ittifak partilerinin etkisi altında kalacaktır. İşte bu durum bir otobüsteki her bir yolcunun şoföre ayrı ayrı direktif vermesine benzer. Böyle bir yolculuğun selametle sona ermesi beklenebilir mi? Böyle bir durumda başkanın sağlıklı bir yönetim sergilemesi mümkün değildir. Zira başkan ittifak partilerinden hangisinin görüşünü uygulayacaktır? Başkanın, hiçbir parti görüşünü dikkate almaksızın bağımsız davranması halinde durum ne olacaktır? İttifak partileri buna izin verecekler midir? Elbette izin vermeyecekler ve ciddi bir yürütme bunalımı ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumun ülke yararına olmayacağı da açıktır.
Görülüyor ki ittifak mensuplarının ortak aday ile seçime girmeleri yürütme yetkisinin kullanılması açısından risk taşımaktadır. Buna şöyle itiraz edilebilir: Cumhur ittifakı da ortak aday ile seçime girmeyi planlamaktadır. Aynı risk onun için de söz konusu olmaz mı?
İki durum arasında önemli bir fark vardır. Şöyle ki, millet ittifakı olgusunda her parti belli aday üzerinde anlaşmaktadır. Yani kendi partisinin kişiliğini o aday üzerinden yansıtmakta, sorumlulukları ve başarıları doğrudan paylaşmaktadır. Cumhur ittifakında ise aday iktidar partisinin adayı olup ittifakın diğer üyeleri onu desteklemektedir. İki durum arasındaki fark açıktır. Öte yandan böyle bir durum söz konusu olmasa bile cumhur ittifakının parlamenter sisteme dönme gibi bir projesi olmadığı için başkanlık seçimini kazanması halinde millet ittifakının karşılaşması muhtemel risklerle karşılaşmayacaktır. Çünkü cumhur ittifakının parlamenter sisteme dönmek gibi bir hedefi yoktur ki bunu gerçekleştirememenin doğuracağı risklere muhatap olsun.
Kısaca seçime ortak adayla girilmemesi ülke yararına olacaktır.