Türk siyasi tarihinde son 70 yılda hiçbir siyasi partiye nasip olmayan şey Ak Partiye nasip oldu ve Türkiye kesintisiz bir şekilde 20 yıldan beri Ak Parti iktidarını yaşıyor.. Yaşasınlar eyvallah.. Sonuçta seçim ve sandıkla geldiler ve geldikleri gibi gidecekler.. Buna eyvallah da, “partili gazetecilik” anlayışına “eyvallah” değil.. Uzun süren Ak Parti iktidarı bizim gazetecilik mesleğini öyle bir dejenere edip yozlaştırdı ki; Partili gazeteciler türedi.. Partili gazeteciler makbul sayıldı.. Aba altından “Ya iktidardansın ya da muhalifsin” sopası gösterildi.. İktidar Partisi mensupları ve hatta iktidarın koşulsuz oy taraftarları, iktidarın ve partilerinin faaliyetlerinin her koşulda övülmesine ve yöneticilerinin de her halleri ile methedilmesine öyle bir alıştılar ki; Kendilerine yönelik en ufak bir gölgeye ve sıradan düz bir eleştiriye dahi tahammülleri yok..      Bu durum Merkez-i Ankara’da da böyle, Kocaeli ve Gebze’de de böyle, Jandarma askerlerinin esas duruşta, Ak Parti İl Başkanını karşıladığı Tunceli Çemişgezek’te de böyle.. İstiyorlar ki, her sözleri, her adımları ve her çalışmaları, gazetelerde, tv’ler de ve haber sayfalarında, adeta pireleri deve yapılarak hep şu manşetlerle yayınlansın; “TEBRİKLER” “TEŞEKKÜRLER” “GÖNÜLLERE DOKUNDULAR“ “KENTİ HİZMETE BOĞDULAR” “MEYDANI SALLADILAR” “YOĞUN İLGİ” “COŞKULU KARŞILAMA” ​“GÖVDE GÖSTERİSİ ”   İşte buna “eyvallah” çekmek mümkün değil.. Çünkü bunu yapan gazeteci, sizlerin gönlünü hoş tutarken, işin gerçeğinin öyle olmadığını gören ve bilen çok daha fazla sayıda okurunun nazarında inanırlığını ve güğvenilirliğini kaybeder.. Yani sürekli kendi gazetecilik sermayesinden harcar ve bir müddet sonra da sermayesi tükenince iflas eder.. İflas eden gazeteci bir daha da kolay kolay iflah olmaz.. Yandaşlık ve yalakalık tercihi dolayısı ile “gazeteci” sayılmaz.. Böyle birinin yazı ve haberlerinin de size hiç bir faydası dokunmaz.. Yani yalancıya kim inanır?