Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'dan ise onu gözünüze onu kestirdiğiniz için “Aday ol Bay Kemal aday ol” diye diye aday ettirdiniz ettirmesine de, işiniz o kadar da kolay ve “Bay Kemal”iniz de pek çantada keklik değil..
Kılıçdaroğlu 69 yaşına rağmen, “Adalet” diye bağıra bağıra 444 km yol yürüdü mü?
Yürüdü..
Muhalif kanatta yeni kurulan İYİ partinin seçime katılmasını sağladı mı?
Sağladı..
Altı muhalefet partisini bir araya getirerek millet ittifakını kurdu mu?
Kurdu..
Yerel seçimlerde isabetli adayları gösterip, Büyükşehirleri kazandı mı?
Kazandı..
Milletin sorunlarını dile getirip çözüm önerilerini sundu mu?
Sundu..
İktidar Partisi, Kılıçdaroğlu’nun önerilerine uydu mu?
Uydu..
Kılıçdaroğlu’nun + hanesine yazılacak buna benzer daha çok şey var ama konuyu uzatmaya gerek duymadığım için kestirmeden gideyim;
Kılıçdaroğlu’nun heybesi boş değil..
Onu “mezhep” ile vurmak ise hiç hoş değil..
Geçelim iktidar cephesine;
O cephede 21 yıldan beri girdiği tüm genel seçimlerden, galibiyetle çıkmayı başarmış bir “siyaset sihirbazı Recep Tayyip Erdoğan” var..
O siyaset sihirbazı ki, 93 yıllık Cumhuriyeti, Parlamenter sistemden, Başkanlık sistemine, referandumda milletin oyu ile geçirmeyi bile başardı..
Ben yukarda Kılıçdaroğlu’nun anlatırken “Bay Kemaliniz sizin için pek çantada keklik değil” dedim..
“Seçimde onu yenemezsiniz” demedim..
Hele hele Devlet imkanları ve medya üstünlüğünüzün boyutunu gözümün önüne getirdiğimde;
“yenemezsiniz” diye hiç demem..
Lakin işinizin kolay olduğunu da pek söyleyemem..
Ne diyeyim manzara biraz karışık karışık..
Birikmiş sorun ve kamburlarından ve de bünyesindeki sızıntılardan kurtulmak için 21 yıl önce "level 1" ile start veren Devlet, 21 yılın sonunda, "level 2"ye geçmeyi planlamış da olabilir..
Mesela yani(!?)