Türk siyasetinin son yarım asırına göz attığımızda; sol partilerin tabanının yüzde 30'lar civarında ve sağ tabının ise yüzde 70'lerde olduğunu gördük hep.
Ve yine yapılan tüm genel seçimelerde sol partilerin yüzde 25'ler ile hep muhalefette kaldığını, sağ partilerin ise şu veya bu şekilde yüzde 70'i kendi aralarında üleştiklerine ve hep iktidar olduklarına da tanık olduk..
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP, o yüzde 25'lik bandı aşıp yüzde 37'yi bularak, 1.inci parti olunca, ister istemez bakışlar ve ilgi de CHP'ye kaydı. Yani siyasi iklim CHP'den yana esmeye başladı..
Kulisler bu yeni iklimin, siyaset ve siyasetçileri nasıl etkileyeceğini merak ederken, sağ seçmenin geçmişte ANAP'ı tek başına DYP, MHP ve Fazilet partisini de koalisyon ortaklıkları ile iktidar ettiği ve Ak Parti'yi de 22 yıldan beri iktidarda tuttuğu gerçeğinden yola çıkarak "Sağ seçmen iktidarı CHP'ye vermez" şeklinde yorumlar yapılıyor..
Öte yandan, yaşan ekonomik sıkıntı ve yüksek enflasyon dolayısı ile sağ seçmenin bu kez Ak Partiyi cezalandıracağını ve CHP'yi iktidar edeceğini söyleyenlerin sayısı da hiç de az değil..
Geçenlerde bir dost sohbetinde "Siyasi iklim CHP'den yana esmeye başlayınca, gazetecilerden de CHP'ye doğru kaymalar görüyorum" şeklinde bir eleştiri gelmişti..
Ben de "muhalif gazeteciler zaten her zaman ve hep yerli yerindeler. İnanın onlar yarın CHP iktidarında, CHP'ye muahlif olurlar. Kaymaya meyilli olanlar, genelde Ak Partili gazeteciler arasından çıkar. Çünkü onlar alışkınlar hep kaygan zeminde dansetmeye" diye cevap vermiştim..
Zaten dikkatlice baktığınızda, bu dediğim kayamların başladığını da çok net bir şekilde görebilirsiniz..