İsveç'in NATO üyeliğine TBMM'de AK Parti, CHP ve MHP'in oylarıyla onay çıktı. TBMM'de yapılan bu oylamaya ülkenin en güçlü Muhafazakar, Kemalist ve Milliyetçi partisinin "EVET" verdiğini görüyoruz. Yani iç siyasette yaşanan sert tartışmalara rağmen konu devlet politikasına gelince Türkiye'nin bu en güçlü üç partisi kolayca uzlaşabiliyor.
Peki bu bize neyi gösteriyor?
Bu bize devlet politikalarının halkın ezici çoğunluğu tarafından partisel olarak desteklendiğini gösteriyor. Yani yarın öbür gün muhafazakar bir parti iktidarı kaybedip yerine milliyetçi veya Kemalist bir parti geçse dahi devlet politikalarından çok büyük bir değişiklik beklemememiz gerektiğini gösteriyor.
Asıl en önemlisi bu bize Türkiye'de devlet politikalarına muhalif olan seçmen miktarının aslında yüzde 48'den çok çok daha aşağılarda bir rakam olduğunu gösteriyor. Aslında şu anda Türkiye'de en güçlü iktidar dönemlerinden birini yaşıyoruz. Ve sanınlanın aksine bu Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 3 daha fazla oy alıp cumhurbaşkanı seçilseydi de bu durum asla değişmeyecekti.
Tabi ki önümüzdeki yerel seçimler iç siyaset açısından oldukça önemli. Yerel seçimler vatandaşların gündelik yaşamlarını en doğrudan etkileyen seçimlerdir. Ama bu yerel seçimlerin sonucunda kim kazanırsa kazansın, Türkiye'nin genel olarak gidişatı hakkında hiç kimse major değişiklikler beklememeli. Hele yerel seçim sonuçlarına erken genel seçim beklemek en hafif tabiri ile abesle iştigal etmek olur