Kabul etmeliyiz ki önümüzdeki yerel seçimler muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçireceği en rahat seçimler olacak. Yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen muhalefetin maddeten ortada olsa da, manen ortadan kaybolması, Erdoğan'ın yerel seçim zaferini neredeyse kesinleştirmiştir. CHP'nin başını çektiği Millet ittifakı, muhalif seçmeni demokratik olarak seçeneksiz bırakmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Dünya demokrasi tarihinde eşine az rastlanacak bir şekilde, partisinin başında on seçim kaybedip halen istifa etmemesi sadece CHP içinde değil, tüm muhalefet bloğunda büyük bir umutsuzluğa yol açtı. Çünkü bu bloğun başında CHP vardı ve insanlar CHP'nin nasıl yönetildiğinin acı bir seçim yenilgisi şeklinde olsa da farkına vardı. Bu seçimde, Kılıçdaroğlu'na iki turda da oy veren tanıdıklarımın bir kısmının seçim sonrası Kılıçdaroğlu'nun tavırlarına şahit olduktan sonra ''Allah'tan Kılıçdaroğlu kazanmamış. Bu ülkeyi nasıl yönetecekti?'' dediklerine bizzat şahit oldum. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi tarafından önümüzdeki seçimlere dönük yapılan iddialı açıklamalar ise halk nezdinde bırakın umut vermeyi, CHP yönetimine olan öfkeyi artırmaktan öteye geçememektedir. Seçime kadar yeni ve heyecan verici bir muhalefet bloğu oluşmazsa, ülkenin ekonomik durumu ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı Erdoğan çok rahat bir galibiyet alacaktır. Hatta Erdoğan bu seçimden o kadar emin ki kulislerde konuşulan bazı iddialara göre uzun yıllar sonra ilk defa bir seçim öncesi iki defa tatile çıktı. Kendisinin muhtemelen Cumhurbaşkanı olarak gireceği son seçime, bu denli rahat girmesinin en büyük sebebi ise kesinlikle muhalefet partileridir. Türkiye'de bu basiretsiz muhalefet değişmedikçe, iktidarın değişmesi de söz konusu dahi değildir..