Bildiğiniz üzere Times Dergisi, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı diktatör şeklinde resmederek, ülkemizde muhalefet de dahil olmak üzere birçok kesimin tepkisini çekmişti. Bu olayın üzerinden kısa bir süre sonra İsveç'te Türk Büyükelçiliği önünde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim yakıldı. Ve bugün de yine İsveç'te bölücü terör örgütü PKK'nın sempatizanları Cumhurbaşkanın posterinin üstünü çiğneyerek geçti Bu iğrenç provokasyonlara karşı milletimizin tek yürek bir şekilde tepki koyması gerekli ve önemli. Muhalefetin bu olaylara karşı koyduğu net tavrı olumlu buluyorum. Ama kafamın içerisinde bir tilki de dolanmıyor değil; Neden genel seçimlerin yapılmasına çok az bir süre kala yurtdışı kaynaklı bu provokasyonlar giderek artarak devam ediyor? Bu tür eylemlerin, AK Parti'ye oy olarak döndüğü 20 yıl içersinde defalarca kanıtlandı. Eğer bu provokasyonları yapan kişiler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin seçimi kaybetmesini istiyorsa, neden seçime birkaç ay kala iktidara oy olarak döneceği açık ve seçik belli olan eylemleri giderek şiddetini artıran bir şekilde yapmaya devam ediyor? Tekrardan söylüyorum, bu tür provokasyonlara ülkece parti gözetmeksizin tepki koymamız önemli. Fakat bir yandan da, bu tür olayların özellikle seçime 5 kala  yapılması göz önünden kaçırılmaması gereken bir durum. O yüzden özellikle muhalefet partilerinin, sebebi ne olursa olsun yurtdışından gelen bu tür eylemlere kesinlikle hiçbir biçimde destek olmaması ve hatta provokasyonlara belki iktidardan bile daha sert bir biçimde karşı çıkması da çok önemli bir durum. Ayrıca da kendilerini "Demokrat" gören o batılı ülkelerin, bizim ülkemizdeki seçimlerin sonucuna olumsuz etki edecek böylesi provakatif girişimlere izin vermesini ise hiç doğru bulumuyorum.