KILIÇDAROĞLU'NDAN İMAMOĞLU VE YAVAŞ AÇIKLAMASI

kocaelihaberi

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı gösterilip gösterilmeyeceği konusunda, “Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum.” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar gazetesinin YouTube kanalı “Karar TV”de yayınlanan “Gündem Özel” programına katılarak, Gazeteci Taha Akyol ile Elif Çakır’ın sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Sembolik cumhurbaşkanı / Fiilî başbakan” önerisini de değerlendirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, önümüzdeki seçimde Millet İttifakı’nın adayının cumhurbaşkanı seçilmesi halinde sadece bir dönem görev yapması, parlamenter sisteme dönülene kadar da ülkeyi “fiilî başbakanlık” yapacak bir cumhurbaşkanı yardımcısının yönetmesi önerisinde bulunmuştu. “Cumhurbaşkanı, ittifak liderleriyle ortak kararlar almalı” Böyle bir cumhurbaşkanının düşük profilli olacağı, bu şekilde aday gösterilmesinin de seçimi kazanma ihtimalini zayıflatabileceği şeklinde eleştiriler olduğu hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Başlangıçta zaten seçeceğimiz cumhurbaşkanı, güçlü bir cumhurbaşkanı, işin doğası gereği; ama bu cumhurbaşkanının alacağı temel kararları, ittifakı oluşturan liderlerle ortak alması lâzım. Bu ortak alınacak kararların bürokrasiye yansımaları da bakanlara yansımaları da vatandaşlara yansımaları da ittifakla vatandaşlar arasındaki güven ilişkisini pekiştirecek. ‘Evet bunlar beraber iş birliği yaptılar, iktidar oldular ama güç birliğini sürdürerek devleti yönetiyorlar.’ Yani bu algıyı asıl bizim pekiştirmemiz lâzım. Bunu pekiştirdiğimiz andan sonra alacağımız her ekonomik, siyasal, sosyal kararın yansımalarını toplum kabul edecektir. ‘Evet bunlar gerçekleri görüyorlar, yanlışları görüyorlar, hangi kararların alınmasını biliyorlar. Oturdular, karar verdiler ve bu işi çözüyorlar. Çözmede de kararlılar.’ diye bir algıyı oluşturmamız lâzım ve bu algının da gereğini yapmamız lâzım. Yani sadece bir algı değil bunun gereğini de aynı zamanda yapmamız lâzım. Tabii daha sonra, belli bir zaman diliminden sonra bizim, madem söz verdik millete, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz diye…” “Mecliste çoğunluğu sağlayamasak da parlamenter sisteme geçilir” Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı seçimini kazanmasının yeterli olmayacağı, parlamenter sisteme geçilebilmesi için parlamentoda anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluğu da elde etmesi gerektiğinin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Şu anda AK Parti’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekilleri siyaset yapamıyorlar; çünkü tek kişi yetkili. Onlar da aslında parlamenter sisteme dönülmesini istiyorlar. Onlar da siyaset yapmak istiyorlar. Çünkü alana çıkıp bir şey diyemiyor. Parlamentoda kürsüye çıkıp bir şey diyemiyor. Siyaset alanları o kadar daraltıldı ki siyaset yapamıyorlar. Onların siyaset yapabilecekleri alan, parlamentonun güçlenmesiyle olur. Parlamento güçlendikçe AK Parti de MHP de biz de HDP de hepimiz siyaset yapmış olacağız. O zaman çok sesli, o zaman daha dayanışmacı, o zaman sorunları daha özgürce dile getiren, o zaman kanunların vatandaşın lehine midir aleyhine midir, çıkıp meclis kürsüsünde rahatlıkla konuşabileceği bir yapı çıkacaktır. Benim şahsî kanaatim yine, çoğunluk olmasa bile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe AK Parti’liler de evet diyecek. Çünkü siyaset yapmak istiyorlar ve hepimiz siyaset yapmak istiyoruz. Parlamentoya seçimle gelen herkesin siyaset yapması lâzım.” Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın yönetimi devraldıktan sonra AK Parti’yi, MHP’yi düşmanlaştırmadan yoluna devam ettirmesi gerektiğini belirterek, “Siz onları düşmanlaştırırsanız bir farkınız kalmaz ki.” dedi. “Yavaş ya da İmamoğlu aday gösterilir mi?” Programda Kılıçdaroğlu’na, Akşener’in “Sayın Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’dan birini aday gösterirse biz hayır demeyiz” dediği de hatırlatılarak, bu konudaki düşüncesi soruldu. Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum. Nedeni de şu: Öncelikle belediye meclislerinde çoğunluğumuz yok. Biz, onun olmadığı yerde biz, belediye başkanlığını başka bir partiye teslim etmiş olacağız. O zaman İstanbullu bize ne diyecek, Ankaralı bize ne diyecek? O bağlamda kafamda ciddi soru işaretleri var. İki şu: Seçildiler. Önce bulundukları kentin bir güvenini kazansınlar, arkadan Türkiye’nin güvenini kazansınlar. Daha önlerinde bir zaman dilimi var. O zaman dilimi içinde çalışırlar, deneyim kazanırlar, iyi alanlarda kendilerini gösterirler. O çerçevede görevlerini sürdürmelerini istiyorum.”