''EFSANE BAŞKAN'' ŞEVKİ DEMİRCİ ÇAYIROVA'DA Kİ HER ŞEYİ ANLATTI
''EFSANE BAŞKAN'' ŞEVKİ DEMİRCİ ÇAYIROVA'DA Kİ HER ŞEYİ ANLATTI
KOCAELİ HABERİ - Cengiz Yucak
Eş dost arkadaşın “gel bir kahve içip siyasetten, ticaretten konuşalım” davetlerine “olmadı spordan, en iyisi hayata dair konuşalım” diye cevaplara vermeye başlayınca dikkatimi çekti bu “hayata dair” kısmı.
Ve “aslında yaşadığımız her şey hayata dair” diye düşündükten sonra “herkesin illa ki vardır hayata dair anlatacakları bir şeyleri” dedik..
2014-2019 yılları arasında beş yıl Çayırova Belediye Başkanlığı yapan Şevki Demirci, 2019 yerel seçimlerinde tekrar aday gösterilmeyince ve üstüne üstlük bir de “gıyaplarında partili büyüklerine hakaret” gerekçesiyle, Ak Partiden ihraç edilince, Çayırovalılar arasında seslendirilmeye başlanan “Efsane Başkan” söylemi, bir anda Gebze Bölgesine ve Kocaeli geneline kadar yansıdıktan sonra Ankara’ya kadar uzandı..
Biz de "vardır bu efsane Başkan Şevki Demirci’nin hayata dair anlatacağı bir şeyler” diyerekten aradık kendisini..
-Hayata dair konuşalım mı?
-Nasıl yani? Haaaa sizin röportajdan yani..
-Evet aynen ondan..
-Olur tabi ki, konuşalım ne zaman?
-Hemen bugün..
-İyi de birkaç gün önceden haber verseydiniz, hazırlansaydık..
-Yok o zaman hayata dair olmazdı, tasarlamaya dair olurdu.
Karşılıklı gülüştükten sonra aynı gün buluşuyoruz ve çayımızdan ilk yudumu aldıktan sonra “nedir bu efsane başkan esprisi, görev başındayken hiç öyle bir söylemi yoktu Çayırovalıların” diye soruyorum;
-2004 yılında Gebzespor’a başkan olduktan sonra, 2005-2006 sezonunda Gebzespor’u 3. ligden şampiyon olarak 2. lige yükselttiğimizde de, taraftarlar bana “efsane başkan” demiyordu. Ama ne zaman ki bizden sonra takım tekrar 3. lige geri düştü, ondan sonra taraftar o günlerin kıymeti ve hasreti ile “Efsane Başkan Şevki Demirci” demeye başladı..
-Çayırova’dada mı öyle oldu?
-Çayırovalıların benim arkamdan “Efsane Başkan” diye konuşmaya başladıkları, benim kulağıma kadar gelince, önce “nerden icabetti” diye şaşırdım, sonra geçmişte Gebzespor’da yaşadığım bu olay aklıma gelince “Demek ki, Çayırova’nın yeni yönetimi, Çayırova’yı bizim bıraktığımız noktadan geriye götürmüş” dedim..
-Öyle mi gerçekten, Çayırova geriye mi gitti?
-Geriye gitti tabi ki görmüyor musunuz?
-Ne kadar görsek de, Çayırova’da yaşamadığımız ve sizin gibi kente dair her bilgiye sahip olamadığımız için bilemeyebiliriz, göremeyebiliriz?
-Sayayım mı Çayırova’nın nasıl geri gittiğini, vaktiniz bol mu dinleyecek misiniz?
-Sayın tabi ki dinleriz ama özet olursa da seviniriz..
-Çayırova Devlet hastanesi yapımı için arazi ve projesi tamam bir şekilde, ihale aşamasında bıraktık. Yeri ve projeyi değiştirip, başka mahallede yer bulmaları ve ihaleye çıkarmaları iki yılı geçti, sonra ihaleyi alan firma 'maliyeti kurtarmıyor' diye yapmaktan vazgeçti, derken şuan hastane projesi iptal konumuna düşmüş durumda. Devam edeyim mi?
-Buyrun sizi dinliyorum?
-Projelendirip inşa ettiğimiz Çayırova Kültür Merkezi dahilinde yer alan iş yerleri, bir kör inat uğruna yıllarca hizmete sokulmadı. Şimdi ise orada Belediyenin mülkiyetinde olan 45 dükkan satışa çıkarıldı. Ve yine Çayırovalıların sosyal yaşamını renklendirmek için kullanımdan düşmüş bir uçağı satın alıp park içine indirdikten sonra “uçak restaurant” olarak hizmete açılacak halde bıraktık. Yıllarca boş beklettiler ve sonra da Kocaeli Büyükşehir Belediyesine devrettiler. Sayayım mı?
-Sayın tabi ki..
-Çayırova Belediyesi olarak inşa aşamasında olduğumuz, Çayırova Kent Meydanı Projesinin içinden çıkamadılar, onu da Kocaeli Büyükşehir Belediyesine havale ettiler. Şekerpınar Sanayi sitesinin inşası için ihaleye çıkacaktık, onu da yapamayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrettiler. Ve yine belediye olarak inşa edilebilecek olan Küçük sanayi sitesini yüzde 30 karşılığında bir müteahhide verdiler. Çayırova’da yüzde 30 ile müteahide verilecek yer mi kaldı? Bana getirseydiler, yüzde 50 verirdim belediyeye. Daha sayayım mı?
-Yok yok saymayın?
-Niye saymayayım?
-Fazlaca Çayırova’ya ve belediyeye dair oldu, hayata dair konuşalım..
-Tamam sorun o zaman..
-Anlattıklarınıza ve görünene göre sporda, yerel hizmette ve kendi ticari işlerinizde dahi bir başarı gözüküyor. Nedir bu başarının sırrı?
-Bu saydığınız alanlarda başarı, başta olan kişiye bağlı olduğu kadar ekibine de bağlıdır. Ekip karşılıklı güven ister. Gebzespor’da da, Çayırova Belediyesinde de ve kendi ticari işletmelerimde de, ekibime dahil ettiğim çalışma arkadaşlarıma hep güvendim, güvenirim ve yeteneklerini göstermeleri için önlerini açarım. Onlar da bunu görüp gereğini yapmaya gayret ederler, sonrası malum..
-Siyasetten konuşalım biraz. 2019 yerel seçimlerinde niçin aday gösterilmediniz, sizi başarısız mı buldular?
-Ak Parti Genel merkezinin seçim öncesi Kocaeli’de yaptırdığı tüm başarı anketlerinde, 12 ilçenin içinde hep 1.inci çıkıyorduk. Bu baz alındığında kesin adaydık. Lakin partimiz o seçimlerde Kocaeli’de, büyükşehir dahil 11 ilçenin tamamında mevcut başkanları aday göstermeme gibi radikal bir karar aldı. Tabi ki tek neden bu değil..
-Nedir o başka nedenler?
-Yukarda iyi geçinemediğimiz veya her dediklerine ‘olur’ demediğimiz bazı partili büyüklerimizin, bana karşı olumsuz yaklaşımları ve söylemleri de belirleyici oldu..
-Sonra Ak Partiden ihraç edildiniz?
-Maalesef!
-Niye ihraç edildiniz?
-O iyi geçinemediğimiz veya her dediklerine ‘olur’ demediğimiz bazı partili büyüklerİn, bana karşı olumsuz tavırlarına karşılık olarak göstermiş olduğum tepkilerimi kasete alan bazı şerefsizlerin, o kaseti onlara iletmeleri ve onların da konuyu Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımıza kadar taşımalarının sonucu ihraç oldu..
-Hangisine daha çok üzüldünüz, belediye başkan adayı gösterilmemenize mi yoksa Ak partiden ihraç edilmenize mi?
-İkisine de üzüldüm tabi ki ama Ak Partiden ihraç edilmeme daha çok üzüldüm. Liderine ve davasına inanarak gençliğimi verdiğim, on sekiz yıl boyunca gece gündüz, yağmur çamur demeden hizmetine koştuğum, kendimi bir parçası olarak kabul ettiğim partimizden, bir şerefsizin gizlice kayıt ettiği tepki sözlerim nedeni ile ihraç edilmeyi kabul etmek kolay değil. Etmedim de zaten. Önce “beni trenden, vagondan atabirsiniz ama evimden atamazsınız” dedim ve ihraç kararına karşı mahkemeye giderek “iptal” davası açtım..
-Ne oldu o davanın sonucu?
-Avukatım takip ediyor..
-2019’da sizi aday göstermediklerinde, diğer muhalif partilerin size gelip “ya bizim partiden aday olun, ya bağımsız aday olun ya da adayımıza destek verin” teklifinde bulundukları konuşuldu kulislerde?
-Doğrdur, geldiler ve “Yüzde 44 potansiyel oy var, yüzde 7 katkınız yeter. Ya gelin bizim adayımız olun ya da bağımsız aday olarak çıkın, biz destek verelim” teklifinde bulundular. Ama ben kabul etmedim..
-Niye kabul etmediniz, sonuçta size reva gördükleri ortada iken?
-Nasıl kabul edebilirim Cengiz bey, Ak Partide, 2001’de Ak Parti Gebze kurucu ilçe yönetim kurulu üyesi olnuşum, 2004’de Ak Partiden Kocaeli İl Genel Başkan vekili seçilmişim, 2009’da Zeki Aygün başkanlığında iken, Ak Partiden Kocaeli İl Başkan yardımcılığı görevine getirilmişim ve Mahmut Civelek başkanlığı ile bu görevime 2014 yılına kadar devam etmişim. 2014 seçimlerinde Çayırova Belediye Başkanı seçilmişim. Beş yıllık başkanlığımda, bir abi olarak gördüğüm, saygıdeğer büyüklerim Bilim sanayi ve Teknoloji Bakanımız Fikri Işık ile Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu’nun gerek manevi gerekse de kurumsal destekleri ile Çayırova’ya en büyük hizmetleri kazandırmışım. Bu partide bu kadar yaşanmışlığım varken, nasıl karşı saflarda aday olup Ak Partiye seçim kaybettirebilirdim. Ben partime seçim kaybettirseydim, İhraç yöndeki karara karşı beni savunan o partili büyüklerimizi, hem Reisimize hem de Partiye karşı zor durumda bırakmış olmaz mıydım?
-Onlar ve diğer Ak Partililer farkında oldu mu peki bu fedakarlığınızın?
-Oldular tabi ki olmazlar mı..
-Devam ediyor mu Ak Partililerle dostluk ve arkadaşlıklarınız?
-Beni Reisimize şikayet eden iki vekili hariç, hepsiyle dostluğumuz ve arkadaşlığımız aynen eskisi gibi devam ediyor.
-Eski başkan İbrahim Karaosmanoğlu ve milletvekilleri Fikri Işık ile İlyas Şeker’in sizi iş yerinizde ziyaret ettiklerini ve hatta fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaştıklarını haber yapmıştım.
-Sağolsunlar, Allah eksikliklerini göstermesin, hepsi geliyor, ben de gidiyorum ziyaretlerine. Geçtiğimiz haftada değerli büyüğüm abim Fikri Işık’ın kızının Ankara’da ki nikâhına katıldım.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan “düşman” ilan ettiği Mısır Cumhurbaşkanı Sisi bile el sıkıştı. Ak Parti ve o sizden şikayetçi olanlar neden sizinle el sıkışmasın ki?
-Bekleyip göreceğiz Cengiz bey..
-Çayırova konusunda şimdi ne düşünüyorsunuz?
-Çayırova Belediyesinin ve Çayırovalıların, mutlaka ama mutlaka bir an önce bu yönetimden kurtarılması gerektiğini düşünüyorum..
-Çayırova’da sizi sürekli olarak ev, iş yeri ve hastane ziyaretlerinde, düğün ve cenaze törenlerinde, taziyelerde görüyoruz. Bu 2024 belediye seçimleri için bir adaylık yatırımı mı?
-Cengiz bey, siz beni röportaja davet ettiğiniz için ben geldim. Aynı şekilde insanlar beni çaya, kahveye, sohbete ve düğünlerine davet ettiği için ben de gidiyorum. Geçmişten beri bana önce oyları ile destek vererek belediye başkanı seçen, hizmetlerimi hep takdir ederek alkışlayan ve tekrar aday gösterilmeyince de, bana yine sahip çıkan ve “efsane başkan” ilan eden Çayırova’nın bu güzel insanlarının, düğünlerinde sevinçlerini ve cenazelerinde acılarını paylaşmayayım mı?
-Güzelliğe güzellik diyorsunuz yani. Röportaj bitti, son sözünüzü alabilir miyim?
-Dünyayı güzellik kurtaracak diyelim o zaman..
-Teşekkür ederim..
-Ben de teşekkür ederim
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.