Okul yöneticileri şikâyetçi: ''Benim işim para toplamak mı?''
Okullara ayrılan bütçenin yetersiz olması nedeniyle okul yöneticilerinin bütçe yaratmak için çeşitli yollara başvurduğu açıklandı. Yapılan bir araştırmada eğitimin sürdürülebilmesi için gerekli olan gelir sağlama yöntemlerinin okul yöneticilerini mutsuz ettiği belirtildi.
Okul yöneticilerine yönelik araştırmada okullara ek gelir sağlama çabalarının okul yöneticilerini olumsuz şekilde etkilediği ve yöneticilerin bu durumdan son derece rahatsız oldukları belirlendi. Ayni ve nakdi gelir sağlama konusunda zorluk yaşadıklarını ifade eden yöneticiler duygusal olarak yıprandıklarını ve zamanlarını para toplamak yerine asli işlerini en iyi şekilde yapmak için değerlendirmeyi istediklerini belirtti.
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Soner Polat ve Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan Emre Esen, okullara finansman yaratma çabalarının yöneticiler üzerindeki etkilerini araştırdı. “Okulların Eğitim Finansmanının Karanlık Yüzü: Okul Yöneticilerinin Finans Kaynağı Sağlama Sürecine İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi” isimli araştırmada, okul yöneticileri ile yapılan görüşmelerden yola çıkılarak, yöneticilerin okullara finans kaynağı sağlama konusunda yaşadıkları zorluklar incelendi. Okulların çeşitli kurum, kuruluş ya da kişilerden finans sağladığı fakat bunların yetersiz kaldığına değinildi.
Okul yöneticileri para topladıkları için “mutsuz”
Araştırmacılar, yapılan görüşmelerden yola çıkarak, okul yöneticilerinin ayni ve nakdi gelir kaynağı oluşturmayı istemedikleri ve bu durumdan olumsuz bir şekilde etkilendiklerini belirtti. Araştırmaya göre, yöneticilerin gelir kaynağı sağlama sürecinde ağırlıklı olarak olumsuz duygu ve düşüncelere sahip oldukları anlaşıldı. Yöneticilerin kaynak sağlamaya çalışırken velilerle iletişimde, bürokrasi ve bağış toplama süreçlerinde zorluklar yaşadıkları ortaya konuldu. Bağış toplarken karşılaşılan şikâyetler ve sürekli aynı kişilerden bağış istemek durumunda kalmak okul yöneticilerinin en çok zorluk çektikleri konular arasında.
Okul yöneticilerinden bazıları bu konudaki duygularını şu şekilde ifade etti:
“Bunları yaparken her şeyden önce vicdani rahatsızlık hissediyorum…”
“… Niye ben para topluyorum, benim işim para toplamak mı? Meslekten soğutuyor.”
“… motivasyonu çok olumsuz etkilemekte, stres hayal kırıklığı gibi umutsuzluklar yaşatmakta.”
“Angarya bir işte uğraşıyoruz, para toplamak tabiri caizse dilenmek yöneticinin görevi değil. İşimizin büyük bir çoğunluğu buna vakit ayırmakla geçiyor…”
Telefon kullanmanın cezası bir top kâğıt
Yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılan araştırmada, okul yöneticilerinin tamamı okulların ayni ve nakdi gelirlerini yeterli bulmadıklarını ifade etti. Bütçe sıkıntısı yaşamamak için bağışlardan sağlanan ve velilerden alınan ayni yardımlarla kaynak oluşturdukları belirtildi. Polat ve Esen, okul yöneticilerinin ayni gelir kaynağı yerine daha çok nakdi gelir kaynağı ürettiklerinin söylenebileceğini kaydetti. Nakdi gelir kaynaklarının, “fotoğraf çekimi”nden “kermes ve geziler”e kadar uzanan geniş bir yelpazede olduğu anlaşıldı. Araştırmacılar, nakdi gelir kaynaklarından “kermes ve geziler”, “kaynak kitap alımı”, “veli bağışı”, “sinema tiyatro ve film gösterileri”nin diğer kaynaklara göre öne çıktığını vurguladı.
Araştırmaya katılan okul yöneticilerinden biri, öğrencilerin telefon kullandığının tespit edilmesi durumunda telefonlarının “…bir top A4 kâğıdı karşılığında geri iade” edildiğini söyledi. Aynı katılımcı “sigara içerken yakalanandan maliyeye ödemesi gereken cezayı okul aile birliğine ödemesini istiyoruz” diyerek yasaklara uymayan öğrencilere maddi yaptırım uyguladıklarını dile getirdi. Başka bir yönetici ise “…büyük okullar okul bölgesinde olmayan öğrencileri tespit ediyor, kayıt sırasında şartlar koşuyor, (bu öğrencilerden) laptop vb. ihtiyaç olan malzemeler isteniyor” şeklinde alternatif gelir kaynakları yarattıklarını ifade etti.
Devlet bütçesinden ayrılan pay oldukça düşük
Araştırmada, 2021-2022 eğitim öğretim yılında Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli 11 erkek ve 1 kadın olmak üzere 12 okul yöneticisi ile görüşüldü. Bu görüşmeler sonucunda elde edilen bulgulara göre okul yöneticileri, Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aktarılan bütçenin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, veliler, hayırseverler, okul aile birliği ve diğer kurumlardan ayni ve nakdi destek sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2019-2023 Stratejik Planı’na göre, eğitim kurumlarının kamu ve özel sektör aracılığıyla elde ettikleri çeşitli finans kaynakları bulunuyor. Bu kaynaklar arasında; merkezî yönetim bütçesinden ayrılan pay, il özel idareleri bütçesinden ayrılan kaynaklar, ulusal ve uluslararası kurum ya da kuruluşlardan sağlanan hibeler, kredi ve burslar, gerçek ve tüzel kişilerin bağışları ile okul aile birliği gelirleri yer alıyor.
222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 76’ncı maddesine göre ilköğretim okullarının ana finansman kaynağını ise her yıl devlet gelirlerinin yüzde 3’ünden az olmamak üzere devlet bütçesinden yapılacak yardımlar oluşturuyor.
Okullara ayrılan bütçenin artırılması gerekiyor
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Dergisi’nde yayınlanan araştırmada, okul yöneticileri okulların bütçe yetersizliğine karşın yasal ve ekonomik düzenlemeleri kapsayan birtakım önerilerde bulundu. Bu öneriler arasında; bağışlarla ilgili yasal düzenleme yapılması, harcama yetkisinin okul yöneticilerine verilmesi, bürokratik sürecin azaltılması, okulların bütün giderlerinin bakanlık tarafından karşılanması, öğrenci sayısına göre okullara para aktarılması, okulların ihtiyaçlarına göre bütçe verilmesi gibi bir dizi öneri yer aldı.
Çalışmada, Prof. Dr. Soner Polat ve Emre Esen de okullardaki finansman sorununun çözümüne yönelik MEB’in okullara daha fazla bütçe ayırıp yaşanan sorunlarla ilgili daha fazla inisiyatif alması önerisinde bulundu. Ayrıca bürokrasinin aşılması ve daha fazla bütçe yaratabilmek için çeşitli yasal düzenlemeler yapılması gerektiği de vurgulandı. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)