CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan'dan GTÜ için Flaş İddialar!
CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan basın gönderdiği açıklamada, Gebze Teknik Üniversitesi ile ilgili olarak aşağıdaki iddiaları paylaştı;
Tasarruf tedbirleri GTÜ öğrencilerini de mağdur etmeye devam ediyor. GTÜ kampüsünde öğrencilerin şehir dışı ulaşımlarına destek olmama ve şehir içinde de kişi sayısı kriteri koyan GTÜ yönetimi, şimdi de ülkenin içinde düştüğü karanlığı, kampüsteki ışıkları kapatarak öğrencileri ve personeli mağdur ederek uygulamaya devam ediyor.
Oysa ülkenin aydınlık gençlerine karanlığı reva gören üniversite yönetimi öğrencilerin güvenliğini de “tasarruf paketine kurban ediyor”…
Hava karardıktan sonra kampüs içinde çalışan ve sosyal etkinliklere katılan öğrenciler karanlıkta kaldıklarını, korkuttuklarını ısrarla dile getiriyorlar. Öğrenciler ve personel bunun dışında kampüste gün içinde oynadıkları ve sevdikleri köpeklerinde gece karanlıkta korktuklarını dile getiriyorlar. Sonra köpek saldırdı diye tutanak tutup şikayetçi olanlarında hayatını kolaylaştırmak için yönetime “ışıkları açın” çağrısı yapıyorlar. Gebze Teknik Üniversitesi yönetimi, kamuda tasarruf hükümlerini uygulatan AKP iktidarı yüzünden kampüs içinde dostça yaşayan köpekleri bile “bu şekilde sorun haline getirdiğini ifade eden öğrenciler; karanlıkta göz bebekleri büyüyen kampüsteki patili dostlarımızın kendilerini sürekli uyuşturucu iğne ile almaya gelen belediye ekiplerinden dolayı teyakkuzda halinde beklediğini ve gece agresyon göstermelerini de buna bağladıklarını ifade ediyorlar. Öğrenciler ve geç saatlere kalan akademik personel ise “bu nedenle mağduriyet yaşıyor, diye de ekliyorlar. Üniversite Genel sekreteri Nadir Yıldırım ise her fırsatı kollayıp “köpekleri bir bir toplatmak için bu durumu kullanmayı” kendine görev edindiğini ifade eden öğrenciler, bu durumdan rahatızlar… Hele ki son süreçte Gebze Belediyesi’nde yaşanan katliamdan sonra belediye ekiplerinin kampüse girmesini istemiyorlar. Katliam yapan Gebze Belediyesi Barınağına kampüsteki köpeklerimizi göndermeye devam eden Genel sekreter buna devam ederse; “katliamlara suç ortaklığı” yaptığını düşüneceklerini ifade ediyorlar.
Kampüsün aynı zamanda güvenliğini sağlayan ve içerideki sosyal ortamı koruyan köpekleri Hayvanları ve Doğayı Koruma Topluluğu (HADOK) üyelerinin kendi bütçelerinden sağladığı paralarla kampüs içindeki barınağa (kampüsün barınağı) yerleştirdiler. Genel Sekreter Yıldırım ve Teknopark müdürü Yusuf Çalık bu konuda bile sorun çıkardı. Yakın zaman önce bu konu ulusal basına yansıdı. Kampüsü koruyan bu köpekler barınağa alınınca (yoksa katliamcı Gebze Belediyesine gönderilecekti) kampüse dışarıdan giren köpekler ise kampüste birkaç ısırılma vakasına neden olduğu yönünde duyumlar aldıklarımı belirttiler. Bunun sorumlusu ise Genel sekreterin yasakçı, engellemeye dönük tutumları. Çünkü kampüste yaşam nasıl olur, bilmiyor. Yıllardır kampüsün bir bileşeni olan bu canları başından atarak sorunu çözdüğünü düşünüyor.
Eskiden ısırılma vakası olmuyor ve daha çok korkan kişilerin kaçması sonucunu küçük çaplı düşmeler görünüyordu. Ancak bu ısırılma olaylarının sorumlusu yine Genel Sekreter Nadir Yıldırım. Çünkü her seferinde köpekleri farklı gerekçeler yaratarak belediyeyi çağırıp, toplatmak dışında hiçbir faydası olmadığını belirten öğrenciler var. Şimdilerde ise “iyi ki barınağa köpekleri aldırdık, aldırmasaydık belediye hepsini öldürür” dediğini duyan arkadaşlarımız olduğunu biliyoruz. Bir de öğrencilere kendisine muhbirlik yapmasını istediğini ve kampüsteki öğrenci topluluklarının yazışma grubuna kendisini ekleyerek, kontrolünde tuttuğunu düşünerek, öğrencilerin özgürlüklerini engellediği gibi aynı zamanda öğrencilerin konuşmalarını kendilerine karşı silah olarak kullanıyor. Rektör hoca tüm bunlara rağmen kendisini görevde tutuyor. Tüm topluluklar bu durumdan rahatsızlar, kendileri de bunları ifade ediyorlar.
Eğitimden, Sağlıktan, Ulaşımdan tasarruf olmaz! En temel hakkımız olan bu kalemleri bize sağlayamayan üniversite yönetimine de “yönetemiyorsanız bırakın” mesajını iletiyorlar. Tasarrufu bizden değil, ülkeyi yönetenlerin şatafatlı yaşamlarından yapmasını sağlayın. diyorlar…