Düğme deyip geçmeyin
Düğme deyip geçmeyin. Düğme sadece giysileri tamamlayıcı bir unsur değil, aynı zamanda statüden sevgiye, doğurganlıktan ölüme birçok konuda anlam taşıyor.
Giysileri tamamlayan unsurların başında gelen düğme, kullanılış biçimine ve üretildiği materyale göre toplumsal statü, saygı, bağımsızlık başta olmak üzere birçok anlamın taşıyıcısı olarak da işlev görüyor. Düğmeye tarih boyunca yüklenen anlamlar ve düğmenin anlam iletmedeki yeri Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Uğur Durmaz tarafından gerçekleştirilen araştırmada ayrıntılı olarak inceleniyor. Çalışmada düğmenin elbiseyi bir arada tutma, süs olarak kullanılma gibi işlevlerinin yanı sıra şekilleri, hangi materyalden yapıldıkları, iliklenip iliklenmemeleriyle simgesel ve kültürel açıdan taşıdıkları anlamlar inceleniyor. Düğmenin varlığı ve yokluğu üzerine halkın gözündeki anlamını tartışan çalışmaya göre insanlar düğmeyi daha çok kötü durumlar ile bağdaştırırken iyi anlamda ise statü göstergesi olarak kullanıyor.
Milattan önce iki binli yıllara dayanıyor
Doç. Dr. Durmaz’ın “Varlık ve Yokluk Ekseninde Kültürel ve Simgesel Açıdan Bir Giyim Kuşam Unsuru Olarak Düğme” konulu araştırma makalesi YAZIT Kültür Bilimleri Dergisi’nde yayınlandı. Araştırmada düğmelerin; kapama düğmesi, takviye düğmesi, sahte düğme ve çift düğme şeklinde sınıflandırıldığı aktarılıyor. Modern giyimin vazgeçilmez unsurları arasında yer alan düğmenin kullanımının milattan önce iki binlere kadar gittiği ancak o zamanlarda süs eşyası olarak kullanıldığı belirtiliyor. Ancak bazı kaynaklarda düğmenin ilk olarak Hazar Denizi etrafında yaşayan insanların Çine karşı verdikleri savaşta kolaylık sağladığı için askeri amaçlar doğrultusunda ve sadece erkekler tarafından kullanıldığı kaydediliyor.
Statü göstergesi olarak kullanılıyor
Kıyafetin yapısına, kumaşına ve dikimine göre belli özel düğmeler veya bir ekonomik güç göstergesi olarak değerli taşlardan yapılmış düğmeler bulunuyor. Doç. Dr. Uğur Durmaz, on sekizinci yüzyıldan sonra sanatsal bir ürüne dönüşerek düğme içerisine farklı resimler ya da objelerin eklendiğini ve toplumsal statü belirleyici bir unsur olarak kullanıldığını ifade ediyor.
Türk kültüründe saray çevresinin kıyafetlerinde statü göstergesi olarak farklı düğmeler kullanılıyor. Osmanlı Deniz Kuvvetlerinde bulunan komutan ve erlerin görünümünü ayıran ilk unsurun düğmeler olduğu, subayların ceketlerinde rütbesine göre düğmeler bulunurken erlerin ceketlerinin düğmesiz olduğuna dikkat çekiliyor.
Doğurganlıkla ilişkilendiriliyor
Düğme doğum, evlenme, ölüm gibi geçiş süreçlerinde koruyucu ve kötülüklerden arındırıcı bir unsur olarak kullanılıyor. Örneğin Azerbaycan’da halı dokuma sırasında bir kişinin ölümü veya ölüm haberinin gelmesi durumunda halının son motifinin üzerine beyaz bir düğme dikiliyor. Düğmenin simgesel olarak hayattan kopuşu ve bir daha geri dönülmeyeceğini belirtmek için anlam taşıdığı görülüyor. Ayrıca halk arasında düğmesiz ya da düğmesi kapalı kıyafetler kefene benzetildiği için elbiselerin düğmeleri kapalı durumda saklanmasının uğursuzluk getireceğine inanıldığı aktarılıyor.
Çalışmada düğmenin inanç, ritüel ve pratikler ekseninde görüntüsünün delikli ve yuvarlak olması nedeniyle olumlu şekilde yorumlanarak doğurganlık, bereket ve koruma özelliği taşıdığı, ölümsüzlük, sonsuz döngü ve bol kazanç anlamında parayla benzer tutularak anlamlandırıldığı belirtiliyor. Ege Bölgesinde ve Türkmen kadınlarının giysilerinde düğmelerin bir süs eşyası olarak karın ve bel bölgesinde yoğunlaşmasının insanlığın doğumuna işaret ettiği; çocuklarla ilgili inanış ve uygulamaların da dişil güç ve doğurganlıkla ilişkilendirildiği görülüyor.
Şekli bozuk düğme uğursuzluk getiriyor
Doç. Dr. Durmaz’ın araştırmasına göre sıradan, günlük bir nesneye sıra dışı özellikler yüklenmesinde bir yandan korku bir yandan zorunluluklar etkili oluyor. Düğmelerin yapısı, materyali, büyüklüğü, küçüklüğü, rengi ve şekli itibariyle var olması bir bütünlüğün sağlanması amacıyla genellikle iyi anlamlar taşırken, yokluğundan ya da tam olarak var olmamasından (yarım, kırık, eksik vb.) kaynaklanan şekilsel görüntü bozukluğu ise olumsuzluk ve uğursuzluk ile ilişkilendiriliyor. Semboller ile oluşan bu anlamlar farklı kültürel yapıların ortaya çıkmasını sağlıyor.
Büyü uygulamalarında kullanılıyor
Düğme, fal bakma ve temas yolu ile gerçekleştirilen büyü uygulamalarında kullanılıyor. Çalışmalarda Adana’da asker görüldüğünde düğmenin tutulmasının rüyada sevgiliyi görmeye yaradığı, evlenmemiş kızların da düğmelerini çevirmelerinin kısmetini arttırdığı ve pencere kenarlarına düğme konulmasının evi nazardan koruduğuna inanıldığı aktarılıyor. Ayrıca düğmelerin kapatılması ya da açılması durumu işlerin doğru şekilde yürütülmesi ya da işlerin sekteye uğramasına yoruluyor. Özellikle düğmelerin kapatılmasının halk arasında “bağlama büyüsü” olduğuna ve açılmasının ise rahatlama, ferahlık, engelin ortadan kalkması gibi anlamları olduğuna inanılıyor.
Bağlılık olarak görülüyor
Halk arasında düğmenin bağlanması ya da iliklenmesiyle ilgili en yaygın inançlar ise saygı belirtisi, üstünlük, bağlılık ve hakimiyet belirtisi olarak görülüyor. Avukatların, din görevlilerinin ve akademisyenlerin cübbelerinde cep ve düğme olmadığı biliniyor. Halk arasında bu gruplara mensup olan kişilerin cübbelerinde düğme olmaması kimseye bağlılık göstermedikleri anlamına geliyor.
Sevgiliye kavuşmanın önünde engel olarak yer alıyor
Düğmenin sevgiliye kavuşmanın önündeki engel olduğuna dair inançlar olduğu da biliniyor. Çalışmalarda bunun en büyük örneğinin Kerem ile Aslı hikâyesi olduğuna değiniliyor. Hikâyede Aslı’nın babasının ona düğmeleri açılmayan sihirli bir gömlek giydirdiğine ve Kerem’in düğmeleri açamaması sonucu “Ah” ederek ağzından çıkan ateşle kendisinin ve Aslı’nın ölümüne neden olduğuna yer veriliyor. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)
Seçil Karaoğlu