HDP HAKKINDA NEDEN KARAR VERİLEMİYOR? İşte nedeni
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk bugün köşesinden kalem aldığı "HDP hakkında işte bu yüzden karar verilemiyor" başlıklı köşe yazasından HDP'nin niçin kapatılamadığını ve parti kapatılmaları sonrasında milletvekillerinin durumunu yorumladı.
Saygı Öztürk yazısında şu ifadelere yer verdi;
Partilerinin grup toplantılarında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’inde gündeminde mutlaka HDP, şimdi de DEM Parti var. Bahçeli, “DEM Parti’nin 57 milletvekilinin maaşlarının kesilmesini, partiye ödenen hazine yardımının kesilmesini” istedi. Akşener ise “Adı sürekli olarak değişen ama terörist başına duyduğu sevdası bir türlü değişmeyen, sözde siyasi partinin bizim gözümüzde siyasi meşruiyeti yoktur. Bunların Gazi Meclisimizde yeri yoktur” dedi.
Davanın bir türlü sonuçlandırılmaması üzerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a dönük hiç de uygun olmayan ifadelerde bulunuluyor. Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Refah Partisi’ni kapatma davası iddianamesi sadece 11 sayfaydı. Gelelim HDP’ye.
ONBİNLERCE SAYFA 3 BİNDEN FAZLA DAVA
1-Anayasa Mahkemesince karara bağlanan siyasi parti kapatma davaları içinde nitelik ve nicelik olarak en kapsamlı davanın HDP kapatma davası olduğunu sayılarla anlatalım: Dosya kapsamında 520 farklı kişinin eylemi yer alıyor. 452 kişi hakkında siyasi yasak talep ediliyor. Bugüne dek bu davada olduğu kadar çok kişinin eylemine yer verilmiş bir kapatma davası bulunmuyor. Ayrıca anılan kişilerin her birinin soruşturma ve kovuşturma konusu olan çok sayıda farklı eylemleri bulunuyor. O davalar basit bir şekilde tanımlanacak eylemlerden çok derin araştırma ve inceleme gerektiren fiiller. Bu sebeple de hakkında dava süreci devam eden her kişinin davası (3.000’den fazla dava) incelenerek detaylı ve kapsamlı bir şekilde süreç işletiliyor.
Örneğin dosya kapsamındaki 520 kişinin içinde Kobani davasının 36 sanığı var. 36 sanıklı Kobani davası 4 yıldır sürüyor ve soruşturma evresiyle birlikte 7 yıllık bir süreç devam ediyor. Yine Hendek davalarıyla da ilgili siyasi yasaklılığı talep edilen pek çok kişiye ilişkin dava dosyası bulunuyor.
DEM’LİLERİN MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞMÜYOR
4-Müthiş bilgi kirliği ve bilinmeyenler: Bu niteliklere sahip bir dosyanın kısa sürede sonuçlanması mümkün görülmüyor. Usule ilişkin bir eksiklik olmaması için son derece özenli ve titiz incelemeler yapılıyor. Öte yandan raporun usulen bütün çalışmalar ve süreçler tamamlanınca yazılması zorunlu.
Ayrıca davaya ilişkin çok fazla bilgi kirliliği var. Örneğin: “Anayasa Mahkemesi (AYM), partiyi kapatsın, bu vekilleri Meclis’te istemiyoruz, maaş da almasınlar.” beklentisi dile getiriliyor. Bu husus kapatma davasını ilgilendirmiyor. Şöyle ki HDP kapatma davası hakkında verilen karar DEM Parti için bir etki doğurmuyor. Kapatma kararı verildiğinde ilgililere de yasaklama kararı verilecek.
Kapatma kararıyla birlikte eski düzenlemeye göre vekillik düşüyordu. Fakat Anayasa’daki değişiklikle kapatmaya neden olan eylemlerin sahibi milletvekili ise vekilliğini düşürme yönündeki hüküm kaldırıldı. Milletvekilliğinin düşmeyeceği, sadece bir partiye üye olunamayacağı düzenlendi. Kısacası partisiz bir şekilde vekillik devam edebiliyor. Bu anayasal değişiklik de AİHM kararlarında vekilliğin düşürülmesinin seçmenin cezalandırılması anlamına gelmesinden ötürü yapılmıştı.
Evet, ‘HDP niçin kapatılmıyor, DEM’liler niçin TBMM’den atılmıyor?’un doğru cevapları işte bunlar.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız