Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 16 Ocak 1923 tarihinde İzmit'te Kasr-ı Hümayun'da düzenlediği, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceğine yönelik hedeflerini anlatıp, yol haritasını çizdiği tarihi Basın Toplantısı, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti geçmiş dönem Başkanı  Mustafa Bağdiken ve aralarında Kocaeli Haberi gazetemiz imtiyaz sahibi Cengiz Yucak'ında olduğu yönetim kurulu üyeleri tarafından "16 Ocak Basın Onur Günü" ilan edilmişti..

Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler  "16 Ocak Basın Onur Günü" dolayısı ile dün sabah Gebze Holiday İn otelde kahvaltılı bir basın toplantsı düzenleyerek İzmit ve Gebze Bölgesi gazetecilerini ağırladı..

NAİL ÇİLER: GEBZE BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜNDE İL OLMALIDIR

Konuşmasında Gebze'nin Kocaeli'nin en önemli ilçesi olduğunun ve Türk ekonomisine de en büyük katkıyı sunduğunun altını çizen Nail Çiler "Gebze bu değerleriyle il olmayı çoktan haketmiştir ve Gebze bir an bile gecikmeksizin Büyükşehir statüsünde il olmalıdır" dedi..  

Nail Çiler'in bu çıkışı Gebze Bölgesi gazetecileri tarafından alkışlanırken, aralarında Adem Turgut, Sadun Çetin, Mevlüt Soysal ve Cemalettin Öztürk'ün de olduğu İzmit'ten gelen gazeteciler ise sessiz kalmayı tercih ettikleri görüldü..

NAİL ÇİLER'İN ''GEBZE İL OLSUN'' ÇIKIŞINA İZMİTLİ GAZETECİ BAKIN NE DEDİ?

Yukardaki haberimizden sonra bana ulaşan Özgür Kocaeli Gazetesinin genel yayın yönetmeni ve gazeteci arkadaşım Adem Turgut "Gebze'nin il olması konusunda benim fikrim belli. Her durumda da o fikrimin arkasındayım. Zaten çok merkezli il fikrine inandığım için her fırsatta Gebze'ye gelmeye çalışıyorum" dedi..

Adem Turgut ayrıca 4 Temmuz 2022 "Gebze’nin il olması gerçekten mümkün mü?" başlığı ile bu konuyu değerlendirdiği köşe yazısını gönderdi..

İŞTE ADEM TURGUT'UN GEBZE'NİN İL OLMASI İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ

Yeniden aynı soru: Gebze ili olmalı mı?
Belli ki bu tartışma hiç bitmeyecek.
Türkiye'de 81 olan il sayısının ilerleyen yıllarda 100'e çıkacağı konuşuluyor. Bu iddianın sahibi ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz.

Bitlis'in Ahlat ilçesinde düzenlenen "Kültürel Etkileşim ve Yöresel Yemekler ile Zanaatkar Eller Ahlat'ta" etkinliğinde konuşan Demiröz, "Türkiye'nin şehir sayısının 100'e çıkacağı bir zamanda inşallah Ahlat'ımızı da bu şehirler arasına alacağız." ifadelerini kullanmış ve kıyamet de kopmuştu. Sonrasında Demiröz sözlerinin temenni niteliğinde olduğunu söylese de büyük ilçelerin il olması bir kere gündeme geldi. Kolayca gündemden düşmeyecektir.

NAİL ÇİLER’İN KONUŞMASI
İl sayısı 100 olacaksa elbette gündeme gelecek ilçelerden biri de Gebze…
Gebzeliler il olmayı çok istiyor.
Gebze’nin büyükşehir belediyesi de olan il olması konusu son Gebze Ticaret Odası (GTO) olağan meclis toplantısında da gündem maddesi olmuş. Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler'in "Gebze il olacak" konuşmasını önemli bir çıkış olarak görüyorum.

Çiler, Ticaret Odası Meclis toplantısında yaptığı konuşmada Gebze'nin il olması talebini yüksek sesle dile getirerek "Biz önce Gebzeliyiz, sonra Kocaeliliyiz. Gebze'nin il olması gerekiyor. Bunun için her şeyi yapmaya hazırız, sokağa çıkmamız gerekiyorsa sokağa çıkarız" demiş. GTO Meclis üyeleri de destek vermişler.

YÜZDE 60 EVET GEBZE VİLAYET
Biliyorsunuz Gebze’nin il olma isteği hikayesi oldukça eskilere dayanıyor..
Benim hatırladığım Gebze’nin il olma hikayesi Turgut Özal dönemine kadar uzanıyor. Siyasi yasakları devam ettirmek isteyen Özal, “Yüzde 60 Evet, Gebze vilayet” sloganı ile konuyu gündeme getirmişti.
Sadece o değil…
Demirel, Çiller, İnönü, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Yılmaz gibi birçok lider Gebze’ye her geldiklerinde Gebze’ye il sözü verdiler.
Hiç kimse bu sözünü tutmadı.

Bu konuda en net duranı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Böyle bir popülizme girmedi ve on binlerce kişinin katıldığı Gebze Meydanı’ndaki ilk mitingde, “Gebze’yi il yapmayacağız ama bir ilde ne varsa Gebze’de olacak” sözünü vermişti.
Ama Gebze’deki il olma ateşi hiç sönmedi.

POTANSİYELİ YÜKSEK İLÇE
Gebzeliler farklı gerekçeler sunuyorlar il olma noktasında
- İstanbul’un güvenliği
-Nüfus potansiyeli…
-İlçe olarak kalmak, İzmit’in gerisinde olmanın Gebze’de yarattığı psikolojik dışlanmışlık algısı…
Bunların bazıları…
Ama en önemlisi ekonomik potansiyel.
Geçtiğimiz yıl TV 41’de konuğumuz olan GTO Başkanı Nail Çiler, bölgenin ekonomik potansiyelini şöyle anlatmıştı:

“Bizim yetki alanımızda 10 tane organize sanayi bölgesi var. 18 ayrı tasarım merkezi var. Türkiye genelinde 1300 AR-GE merkezi var, bunun 106’sı bizim bölgemizde. 123’ten fazla banka şubemiz var. Bir farklı bankamız var, Türkiye’de başka var mı duymadım ama bizim bir teknoloji bankamız var. Gelişmekte olan ülkelere teknoloji satıyor. Akıllı şehir laboratuvarımız var. 10 limanımız var. Gebze Ticaret Odası’nın 20 bin 22 üyesi var. 5 bin 500’e yakın sanayici üyemiz var. Hiçbir ilçede adıyla anılan devlet üniversitesi yok. Gebze Teknik Üniversitesi aynı zamanda 10 araştırma üniversitesinden biri. “Tüm bunlara bakınca her ne kadar ülke olarak AB’ye giremesek de biz Gebze bölgesi olarak Avrupa Ligindeyiz. Zengin kentin zengin bekçileri olmalıyız. Ama kepçe ile toplayıp kaşıkla geri alıyoruz.”

COĞRAFYA ENGEL AMA SEÇİMDE GÜNDEME GELİR
Daha önce de yazdım; “En azından coğrafi nedenlerle Gebze’nin il olmasının mümkün olmadığını düşünenlerdenim. Ancak Çiler’in çizdiği fotoğrafın, anlattığı argümanların çok güçlü olduğunu da kabul etmek lazım. Gebze’nin birçok ille kıyaslanamayacak çok büyük potansiyeli var.”

Ama tüm bu gerçekliliklerin ötesinde önümüzdeki seçim döneminde Gebze’nin il olmasının masaya siyasiler tarafından tekrar getirileceğini düşünüyorum. İktidar partisinden bir isim öncelikle dillendirse de ben Millet İttifakı’nın da bu argümanı kullanacağına inanıyorum.
Yani biz genel seçimde bu meseleyi konuşacağız.
Çok konuşacağız.
Vaat olarak kalacağını sanıyorum.

İL OLMAMALI AMA BİR İLDE NE VARSA GEBZE’DE OLMALI
Genel seçim öncesi bir şey beklemem ama iş ciddiye binerse yerel seçim öncesi durum farklı bir noktaya da gidebilir.
Ama tekrar edeyim, benim düşüncem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk mitingde söylediği gibi:
Gebze il olmamalı ama bir ilde ne varsa Gebze’de olmalı.
Bu noktadan hareketle konuşmak lazım.
Algıları değil olguları- gerçekleri yönetmek lazım.